-
1 مضمد
مُضَمَّد1. sarılıAnlamı: sarılmış olan2. sargılıAnlamı: sargı sarılmış3. bağlıAnlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan -
2 معصوب
مَعْصُوب1. merbutAnlamı: bağlı, bağlanmış2. sarılıAnlamı: sarılmış olan3. sargılıAnlamı: sargı sarılmış4. bağlıAnlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan -
3 ملفوف
-
4 مجبر
IمُجَبَّرalçılıAnlamı: alçı ile sarılmış olanIIمُجَبِّر1. kırıkçı2. ortopedistAnlamı: ortopedi uzmanı3. çıkıkçıAnlamı: çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçıمُجْبَرmecburAnlamı: bir şeyi yapmak zorunda olan -
5 مقيد
Iمُقَيَّد1. sicilliAnlamı: sicille geçmiş, müseccel2. tescilliAnlamı: tescil edilmiş3. köstekliAnlamı: kösteği olan4. kelepçeli5. mahsurAnlamı: kuşatılmış, sarılmış6. zincirliAnlamı: zincirle bağlı7. kayıtlıAnlamı: kayda geçirilmiş olan8. alındılıAnlamı: postaya alındı karşılığında verilen mektup, paket vb9. müseccelAnlamı: kütüğe geçirilmiş10. kayıtlıAnlamı: şarta bağlı olan11. bağlıAnlamı: bir bağ ile tutturulmuş olanIIمُقَيِّد1. limitetAnlamı: sınırlı olan2. belirleyiciAnlamı: belirli kılan, tayin eden3. sınırlayıcıAnlamı: sınır içinde bırakan4. tikelAnlamı: birkaç bireye ilişkin olan5. kısıtlayıcıAnlamı: sınırlayan, daraltan -
6 مشدود
مَشْدُود1. geriliAnlamı: gerilmiş olan2. kenetliAnlamı: kenetle birbirine bağlanmış olan3. zincirliAnlamı: zincirle bağlı4. gerginAnlamı: gerilmiş durumda olan5. sargılıAnlamı: sargı sarılmış6. merbutAnlamı: bağlı, bağlanmış7. bağlıAnlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan -
7 معصب
مُعَصَّب1. merbutAnlamı: bağlı, bağlanmış2. sargılıAnlamı: sargı sarılmış3. bağlıAnlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan -
8 موصول
مَوْصُول1. sargılıAnlamı: sargı sarılmış2. merbutAnlamı: bağlı, bağlanmış3. bağlıAnlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan
См. также в других словарях:
yumak — 1. i, r, hlk. Yıkamak 2. is., ğı 1) Yuvarlak biçimde sarılmış iplik, yün vb. şey Yün yumağı. 2) sf. Yuvarlak biçimde sarılmış olan Bir yumak yün. Birleşik Sözler yumak yumak kıl yumağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kundaklı — sf. Kundağı olan, kundağa sarılmış olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçılı — sf. 1) İçinde alçı bulunan Alçılı sular. 2) Alçı ile sarılmış olan Alçılı bacak. Alçılı kol … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarılı — 1. sf. Üstünde sarı renk bulunan 2. sf. Sarılmış olan ... bavullarını, paketlerini, yiyecek sepetini, kâğıda sarılı terliklerini etrafındaki filelere dizmiş... R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
arış — eriş, dokumanın tezgâha sarılmış olan ve uzunluğuna dikine bulunan telleri, I, 61 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ISPARÇANA — Halatın üzerine sarılmış olan ip. * Halatın yapıldığı bükmelerin herbiri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜLTEHİF — Yorgan veya battaniye gibi bir şeye sarılmış olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
qundaqlı — 1. sif. Qundağa sarılmış, qundaqda olan. Qundaqlı uşaq. // Sarınmış, sarıqlı. 2. sif. Qundağı olan. Qundaqlı tüfəng. – Yasavul uzun qırmızı təpəli sarı papağını kənardakı qara qundaqlı berdankasının başına keçirtmiş(di). S. R … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
silahlı — sif. Silahı olan, silah daşıyan, əlində, üstündə silah olan, silaha sarılmış. Silahlı dəstə. – Ucqar stansiyalarda . . şuluqluq salan silahlı hərbçilərə rast gəlmək olur. Ə. Ə.. // Hərbi əməliyyat, hərbi toqquşma, əldə silah ilə aparılan, icra… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çilli — sf. Çili olan Perdede şimdi yüzü çilli bir çocuk babasına sarılmış, ağlayarak bir şeyler anlatıyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük